Sandalyeler ilk üretildiği zamanlarda adeta bir hayvan bacağı gibi tasarlanıyordu. Koltuklar kordonlı ya da bombeli ahşap veya yastık ile birlikte üretilirlerdir. Klismos o dönemlerde en şık sandalye tasarımı olarak kabul edildi. Sandalyenin özelliğine baktığımız zaman ise kıvrımlı kordonun oturduğu bölge keskin ve kavisli kılıç biçimindeki ayaklar. Arka bölüm ise vücuda uyum sağlayabilecek bir şekilde kavisli. Arka taraf uç direkle desteklenmiş.
Bu sandalye batı Avrupa uzun yıllar boyunca popüler olarak kaldı ve Rönesans dönemine gelindiğinde ise artık İtalyan eli değerek zarafette biraz daha yol almaya başladı. Rönesans döneminde sandalyeler ise iki farklı çeşitten oluşuyordu. Birinci özelliği hafif ve taşınabilir olmasıydı. Yani sandalye mekan içerisindeki tek bir kişi tarafından kullanılması gerekiyordu. Ancak bir de önemli insanların kullandıkları Thronel koltuklar vardı.
İlginizi Çekebilir: Tonet Sandalye & Thonet Sandalye Modellerimizi inceleyebilirsiniz.
16.YY’ a gelindiğinde ise sandalyeler genel olarak döşemelere bağlıydı. O dönemdeki sandalye modellerine baktığımız da ise genellikle kadife şeritleri olan ve kenar bölümleri süslenmiş, deri ya da örülü kemerlere sahiplerdi. Bu kumaşlar ise pirinç çiviler tarafından tutturulurdu.
17.YY’ agelindiğinde oyma sanatı kendisini göstermeye başladı. Oyma sandalyelerde çeşitlilik çok fazlaydı. İtalya’da sandalyeler adeta bir sanat eserine dönüştürülüyordu. Bunun içinde özellikle heykeltıraşlar devreye girerdi.
16.YY’ın sonralarına doğru artık sandalyeler daha fazla gelişmeye başlamış ve lüks döşemelere ve hayvan başlarından oluşan kol tasarımlarına sahip olmaya başladı. Koltukların sırt bölümleri eskiden olduğundan daha yüksek ve kavisli bir hale dönüştü. Kollar bazen döşeme olabiliyorken bazen de ahşabın güzelliğinden esinlenildi. İnce oyna, yaldızlı tasarımlar artık kendisini göstermeye başladı.
İngiltere’ye gelindiğinde ise dekorasyon artık lüks olarak kabul görüyor ve sandalyelerde bu anlamda kendilerini daha ön plana çıkarmak zorunda kalıyordu. İnce oyulmuş ve ön gergi modası oluşmaya başladı. Kısacası artık sandalyeler dekorasyona da yön vermeye çalışıyordu. Sandalye sadece evin herhangi bir köşesine konulmuş oturak pozisyonundan giderek çıkmaya başlamıştı. 18. YY’dan itibaren özellikle İngiltere’nin öncülüğünde sandalyeler daha fazla gelişim içerisine girmeye başladı.
1760’lı yıllarda İngiltere ve Fransa Avrupa’da sandalye modasının belirleyicisi olmuştu. Sandalyenin sırt bölümleri giderek değiştiriliyor düz sivriltilmiş, sivri bacakları olan, kare ya da oval şeklinde sandalye arkalıkları da moda haline gelmişti. 1789 Devrimi’nden sonra Fransız sandalyeler çok daha basit ve sade idi. İngiltere ve Fransa, 19. yüzyılın çoğu boyunca sandalye modasına hükmetmeye devam etti, ancak stiller büyük ölçüde önceki dönemlerin uyarlamalarıydı.
Birinci dünya savaşından sonra ise artık tasarımcılar ilk boru şeklindeki sandalyeyi icat etmişlerdir. Bundan sonra artık sandalyeler sürekli bu şekilde üretilmeye başlandı. Metal sandalyelere olan ilgi arttıkça metalin kulanım alanı da değiştirilmeye başlanmıştı. Sandalyelerin bacak ve arka bölümleri metalle tasarlanıyordu. Ancak 1929 yılına gelindiğinde ise tekrar ahşaba geçiş yapıldı. Ancak bu geçiş aşamasında ilk olarak bükümlü ahşap sandalyelerin denenmesine başlandı. Artık sandalyelerde ciddi bir değişim ve kullanılan malzemelerde çeşitlilik yaşanıyordu. İşe ahşap ve metalden sonra plastiklerde devreye girdi. Bugün sitemiz üzerinde var olan plastik sandalye modellerinin gelişimi işte tam o zamandan itibaren başlamıştı.
Plastik sandalye modellerimizi inceleyebilirsiniz.
Günümüzde sandalyeler artık iyiden iyiye gelişmiş ve bugün birçok kategori altında yüzlerce modele sahip olmuştur. Evde, ofiste, bahçede kısacası oturma ihtiyacı olan her yerde sandalyeler kullanılabilir ve tercih edilebilir hale gelmiştir.
E-Mail : info@novasandalye.net